10 Eylül 2022 Cumartesi
ŞAMPİYONLUĞUN HİKAYESİ
1976-1977 sezonunda üçüncü Türkiye liginde şampiyon olarak ,ikinci Türkiye ligine çıkan Tekirdağ Spor’un şampiyonluk öyküsü bir hayli ilginçtir.Bu şampiyonlukta çok sayıda gizli kahramanlar rol almıştır.1975-1976 sezonuna 27 futbolcu ile başlayan Tekirdağ Spor’un kadrosu dönemin yıldızlar topluluğundan oluşuyordu.
27 futbolcunun oluşturduğu kadroda o kadar yıldız vardı ki, ilk 11 kurmak çok zor oluyordu.Antrenör Selahattin TORKAL,yardımcı antrenörler Burhan OYAN ve Mustafa ÇALTEPE yönetiminde,Başkan Yusuf GÖÇMEN ile yönetim kurulu,sezona şampiyonluk parolası ile başlamıştı.Fakat sezon bitiminde şampiyonluğa ulaşamadılar.
Sezon sonunda takımın dört kalecisi Erhan-Atilla-Muhittin ve Kurtuluş takımdan ayrıldı. Sol bek hayrettin sakatlandı.Stoperler Sebahattin ve Selim Askere gittiler.Sol açık Erdoğan takımdan ayrıldı.Sağ açık Fedai ve Muammer futbola başka kulüplerde devam etti.Yılmaz VURAL ve Güvenir kulüpten ayrıldı.Enver ve Erkan eski kulüplerine geri döndüler.Sol açık İsa ve santrafor Sadullah ikinci lige transfer oldular.En önemlisi takım kaptanı Sedat.Oda takım kaptanlığına ve futbol yaşamına nokta koydu.Böylece sezon sonunda Tekirdağ Spordan 20 futbolcu ayrılmış oldu.Takımda sadece Vecdi-Şahap-K.Hayati-Abdül-Ziver-Celal-Hasan GÜNDOĞAN ve genç Nuri ile Deniz kalmıştı.Kulüp Başkanlığı görevinde bulunan Yusuf GÖÇMEN bu süre içinde maddi yönden bir hayli yıpranmıştı.
Manen de yıpranan Başkan ,sağlık sorunları nedeni ile de zor günler geçiriyordu.Tekirdağ spor’lu üyeler Yusuf GÖÇMEN’i 1976-1977 yıllarında yeniden Başkan seçtiler.Elde kalan 7 as futbolcu ve genç takımdan takviyeler ile yeni sezonda şampiyonluğu nasıl yakalayacaklardı.Herkes bunu merak ediyordu.Başkan ve yönetim kurulundaki arkadaşları plan ve programlarını yapmak için,şimdiki vergi dairesinin tam karşısındaki zemin katta bulunan,başkana ait emlak dükkanında toplandılar.
Fikir alışverişi yapılan bu toplantıya Başkan Yusuf GÖÇMEN ve Tekirdağ Spor idarecileri İbrahim YILDIZ,Mestan MENEKŞE,Burhan OYAN ile Mustafa ÇALTEPE katıldı.İlk önce takımı çalıştıracak Antrenörü belirlemek lazımdı.Geçen sezonun antrenörü Selahattin TORKAL’ dan antrenör tavsiye etmesini istediler.Selahattin TORKAL Yöneticilere 3 isim önerdi.Listenin başında kendisi gibi Fenerbahçe forması giymiş Adaşı Selahattin ÜNLÜ’ yü yazmıştı.Kendisi ile ilgili bilgiler vermişti.Selahattin TORKAL’ ın bu fikrine sıcak bakan yöneticiler diğer isimleri bakmadan Selahattin ÜNLÜ’ yü Tekirdağ’a çağırdılar.Selahattin ÜNLÜ Tekirdağ’a gelip TORKAL’dan takımla ilgili bilgiler aldı.Durum değerlendirmesi yatılar.İki Selahattin zaman zaman beraber takım çalıştırdıkları gibi ,zaman zaman birbirilerine rakip olmuştular.Fakat saha dışında iyi birer dosttular.
Böylece Tekirdağ Spor 1976-1977 sezonuna başlamadan Antrenör sorununu Selahattin ÜNLÜ ile anlaşarak çözmüştü.Rahmetli Burhan OYAN’ da ,Selahattin ÜNLÜ’ ye, kendisine ihtiyaç duyulursa her konuda yardımcı olacağını söylemişti.
Sıra futbolcu transferlerine gelmişti.Selahattin ÜNLÜ transfer konusunda kendisine en büyük desteği Mustafa ÇALTEPE’nin sağlayacağına inanarak onunla birlikte hareket etme kararı aldı.Başkan ve Yöneticiler ile antrenör,ilk hedefi şampiyonluk olarak belirlemişti.Fakat 7 as futbolcu ve altyapıdan gençlerle bunun gerçekleşeceğine spor severlerin hiç biri inanamıyordu.Geçen sezonki yıldız kadro şampiyonluğu kaçırdıktan sonra,bu sezon hayaldi.
Başkan Yusuf GÖÇMEN ve Antrenör Selahattin ÜNLÜ İstanbul ve çevre illerde ne kadar tanıdık varsa onlarla bağlantıya geçtiler.Eski sporculardan ve antrenörlerden futbolcu tavsiye etmelerini istediler.Kısa sürede futbolcu listesi oluşturdular.Ekonomik olarak sıkıntılar göz önüne alınarak,belirlenen mevkilere nokta transfer yapma karar alındı.Şampiyonluğa aç,parayı ilk planda tutmayan,ahlaklı ve takım için oynayacak futbolcular ile yola çıkacaklardı.Böylece eski sporcuların ve antrenörlerin yardımı ile ikinci aşama,yani futbolcularda belirlenmiş oldu.
İlk önce kaleci transferi yapıldı.İki tane pırıl pırıl genç,spor ahlakı olan,yüreği şampiyonluğa inanmış,Tekirdağ Sporda başarılı olacaklarına inanmış,onlara inananları mahcup etmeyecek Adil ve Bülent transfer edildi.Akla gelen hangisi birinci kaleci olacak sorusu idi.bu sorunun cevabını bu iki genç kaleci,kim daha iyi ise o kaleye geçer.Bizde küskünlük olmaz. Bizim karakterimiz buna müsaade etmez.Tekirdağ Spor’un şampiyonluğuna inanarak buraya geldik.Bize güvenenleri mahcup etmeyeceğiz,bu sezon şampiyon olacağız diyerek cevapladılar.Adil ile Bülent gerçekten biribirilerine destek oldular.Onların birlikteliği takıma ilerleyen günler için umut oldu.
Kaleci transferinden sonra sıra sağ bek transferine gelmişti.Tavsiye edilen Süleyman ENGİN transfer edildi.Geçen sezonda sağ kanatta Abdül İÇER vardı.Süleyman ENGİN sağ kanatta Abdül ile iyi bir ikili olacaklarını, formayı kim hak ederse onun giyeceğini söylüyordu.
Daha sonra sıra sol bek transferine geldiğinde ise ;6 yıldır takımın sol kanadında Fahrettin İYEN,Halit YOLASIĞMAZ,Hayrettin DEMİRBİLEKin yanısıra zaman zaman da son olarak Ziver KIZILDAĞLI başarıyla görev yapıyordu. Bu mevkide Ziver KIZILDAĞLI ya güven duyan Yönetim Kurulu,bu mevkiye transfer yapılmasının anlamsız olduğuna karar vererek,bu mevkiye hiç transfer yapmadı.
Defansın ortası için transfer ihtiyacı vardı.Geçen yıl burada oynayan,başarılı oyun sergileyen iki dost ve arkadaş Selim ÇAKIROĞLU ve Sebahattin ŞİRİN takımdan beraber ayrılmışlardı.Bu mevkii boş kalmıştı.Geçen sezon bu mevkide zaman zaman oynayan Şahap’ın yanına iyi bir oyuncu transferi şarttı.Çok sayıda antrenörün ve futbolcunun tavsiye ettiği,Çapalı Cengiz DİRİL transfer edildi.Böylece Tekirdağ Sporda defansta efsane ikili olacak arkadaşlar bir araya getirilmişti.
Kaleyi ve defansı sağlama aldıktan sonra sıra orta sahanın ortasında oynayacak futbolcu transferinde idi.Yılmaz Sporda yetişmiş,Edirne sporda oynarken genç milli olmuş ve Bandırma sporda olgunlaşmış,Tekirdağ Spor’un şampiyonluğuna inanan Rüştü EREN.Son yıllarında Tekirdağ spor’a hizmet için gelen Rüştü EREN, Tekirdağ Spor tarihinde EREN kardeşlerin ikincisidir.Orta sahaya takviye olarak Mehmet ,Nuri ve Deniz transfer edilmiş idi.
Şampiyonluk yolunda sıra forvet hattına gelmişti.Takıma iyi bir santrafor gerekli idi.Bu alanda yapılan çalışmalar sonucundu,en çok tavsiye edilen Cengiz ile birlikte Çapada oynayan İkknur idi.İyi bir santraforun bulunması Başkan Yusuf GÖÇMEN ve Selahattin hocayı son derece sevindirdi.
Bu transferlerden sonra takımın başında,ağabey’ lİk yapacak birine ihtiyaç vardı.Bu ağabeylik görevini yapacak biride bulunmuştu,Takımda yıllardır oynayan sol kanat oyuncusu Fahrettin İYEN. Şampiyonluk yolunda sınırlı kadroya destek verecek bir futbolcuydu.Selahattin hocaya yardımcı olacak,Tekirdağ Sporda takım kaptanlığı yapmış,idolleri olan,kendini türk futbolunda başarılı bir antrenör olmak için hazırlayan Fahrettin İYEN’ de hazırdı.Bu görevleri başarı ile yapacak ve şampiyonlukta yemeğin tuzu biberi olacaktı.
Sıra bu transferlerin kaynaşmasında idi.Hepsi ahlaklı güzel insanlardan oluşuyordu.Kaleci Adil ile Bülent aynı odayı paylaştılar.Adil ile Bülent yaşamlarının en uzun birlikteliğini bu sezonda yaşadılar.Bir hafta Adil bir hafta Bülent kaleyi korudu.Birinin gol kurtuluşuna diğeri yedek kulübesinden alkış tuttu.Yenilen gollerden sonra ikisi de beraber üzüldüler.Kaleci Bülent’in bir gün ayağına kaynar su dökülür.Bülent bir süre futbol oynayamayacak duruma gelir.Adil ,Bülent’in yanından hiç ayrılmaz Ona kardeşi gibi bakar,bir an önce iyileşmesi için gayret gösterir ve dua ederdi.Kaleci Bülent,Adilin bu davranışından dolayı son derece duygulanırdı.Kendisine daima minnettardır.İşti bu ruh içinde olan iki kaleci takımın şampiyonluğunda,sahadaki kurtarışları ile büyük pay sahibi oldular.Sezon sonunda Adil Yılın kalecisi seçildi.Bu başarıyı getiren de bu sevgi idi.
Sağ bek için transfer edilen Süleyman içinde durum aynı idi.Abdül yeni takım arkadaşı ve aynı mevkide rakibi olan Süleyman ENGİN’e ,aynı odayı paylaşmayı teklif ediyordu.Tekirdağ Spor’un şampiyonluk yolundaki iki sağ beki kanka oluyorlardı.Bu ikili şampiyonluk zincirinin önemli birer halkasını oluşturuyorlardı.Adil ile Bülent’teki arkadaşlık duyguları Süleyman’la Bülent’te de aynı derecede ortaya çıkıyordu.Antrenör kimi oynatırsa,diğeri ona sahip çıkıyor,moral veriyordu.
Abdül ile Süleyman zaman zaman birbirilerinin tişörtlerini,kazaklarını giyip,çarşıya çıkıp geziyorlardı.Birbirilerine yakışıp yakışmadığını sorarlardı.Müsabaka günü kim erken kalkarsa,müsabakada giyilecek ayakkabıları boyar,hazır hale getirirdi.Bu ikili Tekirdağ Spor’un şampiyonluğunda büyük rol almışlardı.Bu rollerini başarı ile örnek olarak tamamladılar.Sol bek oynayan Ziver takım arkadaşlarına oynadığı futbol ile örnek olmuştu.Şampiyonlukta herkes gibi onunda önemi çok büyüktü.
Defansın ortasına transfer edilen Çapalı Cengiz DİRİL ile takımda mevcut kadroda bulunan Şahap da iyi bir ikili olmuşlardı.Kuruluş sezonundaki Erol-Ömer ikilisin andıran bu ikili ayrıca Bolu Sporda Türkiye Birinci Liginde de futbol oynadılar.Tekirdağ Spor kamuoyu yıllar geçse de defansta oynayan bu ikiliyi hala unutamıyorlar.Bu ikili,zaman zaman yapılan antetlerde ya birinci,ya ikinci olurdu.Cengiz hava toplarında,Şahap yer toplarında çok başarılı idiler.Birbirilerinin noksanlarını ezbere biliyorlardı.Defansta kuş uçurtmuyorlardı.İki oyuncuda ,topu oyuna sokmakta usta idiler.Defanstaki diğer arkadaşlarının açıklarını,anında kademeye girerek kapatmakta idiler.Cengiz-Şahap ikilisi çok iyi arkadaş oldular.Yıllarca saha içinde ve saha dışında dost kaldılar.ikisi de önce şampiyonluk,kariyer,ondan sonra maddiyat dediler.
Orta sahaya transfer edilen Rüştü EREN topa basan,çalım atan,oyunu okumasını bilen,oyunu yavaşlatıp hızlandırabilen,forvet arkasına gollük paslar atabilen bir futbolcu idi.bu yeteneklerini şampiyon olunan sezonda sürdürdü.Kazanılan bir çok müsabakada özel gayret ve tecrübeleri ile ön palana çıktı.Saha içerisinde ve saha dışarısında yaptığı espiriler ile takım arkadaşlarına moral verdi..Bu kadro şampiyon olacak.Bizlerde şampiyon kadroda yer alan futbolcular olarak Tekirdağ Spor tarihinde yer alacağız derdi.Hocasına sahip çıkar,bütün futbolcularla aynı mesafede dururdu.Dargınlık kırgınlık nedir bilmezdi.Şampiyonluğu doya doya yaşayanlardan biri idi.Bir diğer orta saha oyuncusu ise Geçen sezonun kadrosunda olan,bu sezonda kendisinden çok şeyler beklenen,Hasan GÜNDOĞAN’ dır.
Spor kamuoyunun bıdık hasan olarak tanıdığı bir futbolcumuzdur.Hasan çok güzel çalım atabilen,güzel frikik golleri bulunan,son derece iyi penaltı vuruşu kullanabilen bir futbolcu idi.Hem Hücumda hem defansta takımına faydalı olan,tam bir takım oyuncusu idi.Hasan seyircinin adeta göz bebeği idi.Hasanı izlemek için çok sayıda seyirci gelirdi.Seyirciler onun saha içerisindeki hareketlerini izlemekten büyük zevk alırdı.Öyle bir hareket yapardı ki herkes şaşırırdı.Topu iki ayağı arasında alır,başının üstünden aşırtıp,rakibin arkasına atıp,koşup o topu yine kendisi alır,forvetteki arkadaşlarına pas atar veya kaleye şut çekerdi.Tekirdağ Namık Kemal stadının giriş kapısı istikametinde,Tekirdağ Spor müsabakaya başlarsa ,hasanı sahada pek göremezdiler.
Zira hasan orta sahanın solunda oynadığı için ,tribünün tam karşı mevkiindedir.Hasan zaman zaman denizden geçen balıkçılarla selamlaşırdı.Tekirdağ giriş kapısındaki kaleye hücum ettiği zaman,sol kulvardaki hasan seyirci ile yan yanadır.Bu 45 dakika rakip futbolcular için adeta işkence olurdu.Hasan çalım atıyor,rakibe beşlik atıp geçiyor,topu rakibin üstünden aşırtıp çalım atıyor,halı sahada oynar gibi rakiple oynuyordu.Hasan sahadaki futbolcuların en kısa boylusu,fakat en ilginç huylusu idi.İnanılmaz neşeli ve sempatik bir yapısı olan hasan,rakibi bu kadar bunalttıktan sonra,İlknur veya Celal’e gol pası verir,yada frikik golü atarak müsabakaya noktayı koyardı.
Canı iste dimi 90 dakikanın 15 dakikasını rakibe çalım atarak geçirirdi.Şampiyonluğun en önemli futbolcularından biri olmuştur.Çok üzüldüğü zaman kendi kendine moral verirdi.Başkan Yusuf GÖÇMEN’e ,sen hiç üzülme bu sene şampiyon olacağız.Şampiyonluğu çalıştığım lokantada bir masa kurarak kutlayacağız,demiş ve sözünü de tutmuştur.Yemek masasını kendi elleri ile hazırlamış ve başkandan da bahşişini almıştı.Zira hasan sahildeki bir lokantada uzun süre çalışmıştı. Orta sahanın diğer bir ismi ise Hayati ERKUL idi.Spor kamuoyunun küçük hayati’si idi.Genç takımdan yetişti.Geçen sezon tecrübeli ağabeylerinden çok şeyler öğrendi.Şampiyon kadronun orta sahasındaki yerini aldı.Takım sahaya çıktığında,onu ilk görenler,bu cılız çocuğun bu takımın içerisinde ne işi var diye soranlar çok olmuştur.Fakat müsabaka başladı mı,hele top ayağına geldi mi,hayatiyi tutmak çok zor idi.
Yaşından büyük futbol oynuyor idi.K.Hayati Tekirdağ Spor severlerin sevgilisi olmuştu.Genç yaşta şampiyonluğa ulaşmak onunda hedefi idi. Rakip oyunculara çalım atıp arkadaşına pas verince,rakip oyuncuyu kızdırdım mı diyecek kadar,sıkılgan ve utangaç idi.Rakibe sert girdiğinde,onlardan özür dileyen,onları yerden kaldıran biriydi.Şampiyon olunan sezonda, büyümüş de küçülmüş denilen,K.Hayati Namık Kemal Stadının o çamurlu zemininde,o genç yaşına ,zayıf fiziğine rağmen,yüreğini ortaya koyup,ağabeyleri ile birlikte şampiyonluğu yaşamıştır.Hayatinin bu fizik yapısına rağmen,futbol zekası zaman zaman rakip oyuncuları da şaşırtmıştır.Mehmet TURUNÇ; kamuoyunda Hataylı Mehmet olarak bilinen Mehmet, orta sahada forvete dönük oynuyordu.Şampiyon kadroda,zaman zaman sakatlık ve ceza gibi durumlarda ,takımda kale hariç her mevkide oynayabilen bir sporcu idi.
Orta sahanın önünde, forvetteki ikili ile,orta saha ortasında hem forvete hem de orta sahaya destek için düşünülen futbolcu ise,1969 sezonundan bu sezona kadar Tekirdağ Spor’da oynayan Vecdi YANLIZOĞLU’ dur.Galatasaray alt yapısında yetişmiş,futbolun alt yapı özelliklerini bilen,genç yaşta kendini yetiştirmişti.Tekirdağ Spor’a geldiği günden bu güne kadar tam 8 yıl,hiç kimse ile sorunu olmamıştı.Takımda sürekli oynardı.Vecdi Tekirdağ Spor’da defans oyuncusu olarak başlamış,daha sonra orta saha oynamış ve forvette de görev almıştı.
Her iki mevkiinin hakkını vermiştir.Şampiyon luk için hazırlanan kadronun en eski futbolcusu konumundaydı.Sezon başında kendisine takım kaptanlığı teklif edilmesine rağmen,takım içerisinde ahengin bozulmaması için, bunu kabul etmemiştir.Takım kaptanına yardımcı olmuş,şampiyonluk yarışında bazı müsabakalarda kaptanlık yapmıştır.Vecdi YANLIZOĞLU şampiyonluğa herkesten fazla inanmıştı.Bu konuda futbolcu arkadaşlarına her zaman Tekirdağ Spor’un başarılı geçmişini anlatmıştır.Bu kadrodaki tüm futbolcu arkadaşlarının ayrı ayrı yetenekleri olduğunu söylemiş ve Tekirdağ Spor’un sezon sonunda Türkiye İkinci Ligine çıkacak demiştir.Bunları söylerken takımın direk oynayan en eski futbolcusu idi.Her konuda örnek olmuştur. Gerek özel yaşımı,gerek saha içi,ve saha dışı davranışları,gerekse oynadığı futbolu örnek nitelikte olmuştur.Onun için herkesten fazla çalışan,Vecdi YANLIZOĞLU ,bu çalışmalarının semeresini sahada görmüştür.
Uzun süren lig maratonunda yaşanan birçok zorluğun aşılmasında öncülük yapmıştır.Şampiyonluk heyecanını yaşayan genç sporcu arkadaşlarına her zaman moral aşılamıştır.Onlara farklı anılar anlatarak moral motivasyon aşılamıştır.Tekirdağ kamuoyunun büyük sevgisini kazanan Vecdi YANLIZOĞLU bu sevgiye laik olmak için,sahada güzel futbol,saha dışında da örnek sporcu olmaya gayret göstermiştir.Kendine iyi bakması neticesinde,sakatlık sorunu yaşamamıştır.Sarı ve kırmızı kartlardan uzak kalan vecdi,bu davranışı ile genç sporculara da örnek olmuştur.
Ekip çalışmasına inanan Vecdi,birlikten kuvvet doğar der.İnanmak başarının yarısıdır der. Çalışarak başarı elde edilir sözünü bize hep hatırlatmıştır. Forvet hattına transfer edilen İlknur Şampiyonluk zincirinin en kuvvetli halkalarından biri olmuştur. İlknur Tekirdağ Saray ilçesi doğumlu olduğu için, şampiyonluk kadrosunda yer alacağı için daha arzulu idi.Kendisine transfer teklifleri yapıldığı sırada o üniversitede okuyordu.Devam mecburiyeti olan bir bölümde idi.
Hafta içi antrenmanlarını takımdan ayrı yapacağını düşünürken,çıkan olaylar nedeni ile okulu 4 ay kapandı.Antrenmana takımı ile birlikte çıkıp,müsabakada gollerini atabilecek idi.Hem attığı goller hem de rakip defanstaki en az iki oyuncuyu peşinde gezdirerek celal ve diğer takım arkadaşlarına gol yollarını açardı.Rakip stoper ve liberolarının hücuma çıkmasına engel olurdu.İlknur’un şampiyonluk yolunda pek az kişinin bildiği bir sakatlığı vardı.8 hafta sakat sakat oynadı.Sakat sakat oynamasına rağmen attığı 5 golle, takımına 9 puan kazandırdı.Sakatlık nedeniyle muayene olduğu doktoru ona en az 2-3 ay oynayamazsın demesine rağmen ,İlknur spor kariyerini riske ederek futbol oynadı.Eğer İlknur sakat olmasaydı birde gol kralımız olacaktı.İlknur’un sakat sakat oynadığını en iyi bilen,sol açık oynayan ve bir önceki sezonun golcüsü celal idi.Celal ile İlknur bu durumu hissettirmemek için elbirliği yaptılar.
Celal zaman zaman iki kişilik oynadı.İlknur bir gün celal’e;tekirdağ’da şampiyonluk havası esmeye başladı.Kadromuz sınırlı.Herkes bizden goller ve galibiyetler bekliyor.Bütün takım canla başla mücadele ediyor.Benim sakatlıktan bahsetmem lüks olur.Ayağım yere bastıkça çıkıp oynayacağım,dedi.Bu güzel yorum İlknur’un fedakarlığını gösteriyordu.Tekirdağ Spor’un şampiyonluğunda ,paraya pula önem vermeyen,takım ruhunu taşıyan özel insanların,bir aradaki başarısı olarak dikkat çekiyordu.Forvet hattında golcü İlknur’un yanında, forvetin her yerinde oynayabilen,sol ayağını çok iyi kullanabilen,bir önceki sezonda üçüncü ligde gol krallığında 2.olan,örnek sporcu,beyefendi insan Celal yer alıyordu.
Celal Tekirdağ Spor tarihinde,en iyi sol açık olarak yerini aldı.Attığı gol pasları kadar,gol atan bir forvet idi.Celal ’ın kendine has bir çalım stili vardı.Topu sol ayağı ile sürerdi.Rakip karşısına geldiğinde durur ve sağ ayağını topun üzerinden birkaç kez gezdirir,rakibin dengesini bozar,güçlü fiziği ile rakibi peşinden koşturur idi.Celal’in daha 1970 li yıllarda attığı çalımları,şutları ,gollük pasları ve gollerini,bugün dünyaca ünlü,Real Madrid’e oynayan Portekizli yıldız Ronaldo’da görmemiz mümkündür.Aralarındaki benzerlik inanılmaz derecededir.Celal sporculuğunun yanı sıra,özel yaşantısı ve kişiliği ile örnek sporculardan biri idi.Takım içerisinde,son derece sevilen bir futbolcu idi.gol yollarında bencillik yapmaz idi.Gol atacağım diye takımımın galibiyetini engelleyemem derdi.Arkadaşlarına gol attırabilmek için olağanüstü efor sarf ederdi.
Tekirdağ sporda maddi yönden hiçbir sorun çıkarmazdı.Her futbolcu gibi o da önce şampiyonluk,Tekirdağ Spor’un başarısı derdi.Aradan yıllar geçse de Celal bugünde ,Sol açık Celal,golcü Celal diye anılan örnek bir sporcudur.
Takımın başına ağabey olarak getirilen Fahrettin İYEN,yani Fahrettin hoca,antrenmanlarda ilerlemiş yaşına rağmen,herkesten fazla çalışırdı.Bu çalışması sayesinde,gençlere örnek oluyordu.Sınırlı bir kadro ile şampiyonluk yarışında, olası bir sakatlık veya ceza durumunda,sahada mücadeleye hazır olacak şekilde çalışırdı.Sezon boyu bıkmadan usanmadan kendine verilen görevi yerine getirmeye gayret gösterdi.
Aynı zamanda takım kadrosunda bulunan genç futbolcuları motive ederek,onların hazır durumda olmalarına yardımcı olmaya çalıştı.Fahrettin İYEN şampiyonluk ile birlikte,profesyonel futbol yaşantısına son verdi.Faal futbol yaşantısından sonra,yıllarca devam edecek olan,antrenörlük yaşamına başladı.Fahrettin hocanın takım arkadaşlarına her zaman tavsiyesi şu olmuştur.Şu anda bir hedef için yola çıkıldı.Birbirinden değerli sporcu kardeşlerimiz bir aradasınız.Bazı zorluklarla karşı karşıya kalacağız,fakat sizler bu zorlukları yenecek güçtesiniz,diyerek arkadaşlarına moral verirdi.
Selahattin ÜNLÜ hocamız ,Tekirdağ Namık Kemal stadının zeminini yazın ve kışın ,statta oluşacak hava muhalefetini her zaman iyi etüt etmiştir.Bu saha zemini ve hava şartlarını göz önüne alarak,denizden esecek rüzgarı da hesaplamıştır.Takımın antrenman ve müsabakalar da zorlanacağını göz önünde bulundurarak,sakatlanmalara karşı takıma iyi bir masör gerekeceğini düşünmüştü.Bunun için Erok babanın yanına iyi bir masör ve malzemeci alınmasını istedi.Bu konuda aranan kan acilen bulundu.Bu değerli insan,yıllarca Tekirdağ Sporda masörlük ve malzemeci olarak görev yapmış,futbolcuların adeta iyilik meleği ve uğuru olan Mustafa SEÇİM’den başkası değildi.
Mustafa SEÇİM şampiyon kadroya gizli bir kahraman olarak katılmış oldu.Bütün futbolcular ile tek tek ilgilenen,kendini Tekirdağ Spor için adamış,kendini iyi yetiştirmiş olan Mustafa SAÇİM,Tekirdağ Spor için büyük bir kazanç olmuştu.Mustafa SEÇİM,Tekirdağ Spor’lu futbolculara adeta doktor olmuştur.Erok baba ile beraber, futbolculara her maç öncesi pırıl pırıl formaları hazırlardı.Takım içerisinde büyük bir moral kaynağı olan Mustafa SEÇİM,adeta futbolcuların her derdine çare olmuştu.
Şampiyonluk yolunda diğer bir gizli kahraman,unutulmaz bir insan olan,değeri ölünce anlaşılan,çok sayıda genç futbolcunun yetişmesinde,büyük emeği olan,Rahmetli Mustafa ÇALTEPE dir.Mustafa ÇALTEPE,sezon açılışında yöneticilere ve antrenör Selahattin ÜNLÜ’ye şunları söylemiştir.Şu anda elimizde Tekirdağ Spor genç ve amatör takımdan 18 tane futbolcumuz var.Bunları istediğiniz zaman A takımda oynatabilirsiniz.Ben hepsine kefilim.Her mevkide oyuncumuz mevcuttur.
Gerçekten Mustafa ÇALTEPE’ nin Tekirdağ Spor’daki son yıllarının yaklaştığı bu dönemde,alt yapıdan yetiştirdiği futbolcu bir hayli fazla idi.Mustafa ÇALTEPE ’nin bu hizmeti Tekirdağ Spor için itici bir güç olmuştur.Takıma zaman zaman ,genç takımdan futbolcular monte edilmişti.Sakat ve cezalıların olduğu zamanlarda,genç futbolcular bu açığı fazlasıyla kapatmışlardı.Mustafa ÇALTEPE ilerlemiş yaşına rağmen her zaman sahada olmuştu.Antrenör Selahattin ÜNLÜ,de bu değerli spor adamından,zaman zaman bilgiler almış,gözden kaçan küçük aksaklıkları kapatmıştır.Bir gün Selahattin ÜNLÜ,Mustafa ÇALTEPE’ ye ,hocam siz şu anda benim düşündüğüm yaşta olsa idiniz,İstanbul’da herhangi bir takım ile çalışmış olsa idiniz,Milli takım antrenörlerinden biri olurdunuz.
Zira sizdeki futbolcuyu teşhis etme yeteneği,bende yok.Ben Fenerbahçe’de futbol oynadım.Türk futbolunda gelinecek en üst seviyeye geldim.Kalecilik yaptım.Sizdeki bu yetenek bende olsa idi ben şimdi Milli takım antrenörü olurdum.Selahattin ÜNLÜ,rahmetli Mustafa ÇALTEPE’ den şampiyonluk yolunda çok yardım almıştır.Diğer gizli kahramanlardan biri Mestan MENEKŞE ve Malkara’lı Mehmet ÖZER’ dir.Bu ikili başkana her zaman yardımcı olmuşlardır.Takımın hep yanında idiler.Alt yapıya büyük önem veriyorlardı.Bu arada Hüseyin ARITEPE,Namık UYSAL ve İbrahim YILDIZ’ ı unutmamak gerek. Takımın enbüyük destekçisi taraftarı,yok saymak olmaz zaten.Tekirdağ Spor’un cefakar taraftarı takımlarını hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır.İç ve dış sahada her zaman tam destek vermiştir.Şampiyonluk yolunda takıma hep yanınızdayız mesajı vermiştir.
Şimdi de , sıra artık şampiyonluğun en büyük iki mimarında.Antrenör Selahattin ÜNLÜ ve Başkan Yusuf GÖÇMEN.Selahattin ÜNLÜ kariyerindeki zirveyi ,Tekirdağ Spor’un şampiyonluk kupasını kaldırarak yapmış oldu.Bir çok zorluklar ile karşı karşıya kalınsa da ,azmin,çalışmanın sonunda başarının geleceğine inanan bir kişiliğe sahipti.ÜNLÜ sezon ortasında,denizi geçtik,derede boğulmaz isek ,bu takım tarihe şampiyon kadro olarak geçecek.Sizler güzel transfer teklifleri alacaksınız.Bazılarınız türk futboluna uzun yıllar hizmet edeceksiniz.Daha çok çalışmalıyız diyerek takımı uyarıyordu.Selahattin ÜNLÜ zaman zaman olağanüstü yıldızlar ile gençlerin karışımından,inanılmaz başarılar elde edildiğini bildiğinden,tarih tekerrürden ibarettir diyerek,sezon başında eldeki sınırlı kadroyla olağanüstü başarılar elde edeceğine inanmış idi.Sezon sonunda bu değerli,beyefendi insanın dedikleri tek tek gerçekleşti.
Bu inanç ile sezonu mutlu bir şekilde tamamlamıştı.Bu mutlu sonun,başlangıcından sonuna kadar gördüğü desteği her zaman anılarında anlatmıştır.Elde yağ var,şeker var,irmik var,ateş var,bizden az da olsa,helva yapmamız istendi.Biz ise kazanlar dolusu helvayı spor severlerimize,Tekirdağ camiasına sunduk.
En son olarak başkanımıza ,Yusuf GÖÇMEN’ e gelince,Tekirdağ Spor için varını yoğunu hiç düşünmeden ortaya koydu.Maddi olarak Tekirdağ Spor’u için çok para harcadı.Sağlık sorunları yaşadı.Manen çok yıpranmıştı.Bu maddi ve manevi zorluklardan sonra ,şampiyonluk Yusuf GÖÇMEN’ e büyük bir moral oldu.Takımı artık Türkiye ikinci liginde idi.Tekirdağ Spor’un yıllar süren profesyonel ligde ki tek şampiyonluk yaşayan başkanı halen Yusuf GÖÇMEN’ dir.Çok sınırlı kadro ile şampiyonluk yaşayan başkan,zorluklar içerisinde iken bile,halinden şikayetçi olmamıştı.
Dünyada sadece bir Tekirdağ ve Tekirdağ Spor vardır.Yöneticileri,teknik kadrosu ve futbolcuları onurlu örnek insanlardır. Onurlu ve Örnek insanlar her zaman zirvede olurlar. Yıllar geçse de saygı ve sevgi ile anılırlar,der Yusuf GÖÇMEN. Tekirdağ Spor’un şampiyonluğunu özetler niteliktedir bu sözler.
Şampiyonluğa inanmış bir başkan, yönetim ve antrenör ile, şampiyonluğa susamış,para pulu ikinci plana atmış ,birbirinden değerli futbolcular topluluğunun elde ettiği sonuç,tam anlamıyla şampiyonluk olmuştur.Bu başarının üstünden yıllar geçse de,emeği geçen hiç kimse,ben başardım dememiştir,biz başardık demiştir.
Sezon sonunda ise futbolcuların en çok üzüntü duydukları olay, şüphesiz şu idi.,Sezonun bitimine iki hafta kalana kadar yenilgi yüzü görmemişler idi. İstanbul’da Kara gümrük karşısında alınan 2-0 lık yenilgiye kadar.Bu yenilgi ile onların na mağlup ,ünvanları da bitmiş idi.Bütün futbolcular namağlup olarak şampiyonluğu yaşayamadıkları için çok üzülmüşlerdi.
Kaleci Adil’in yılın kalecisi seçildiği şampiyonluk sezonu sonunda söylediği sözler,şampiyonluğu özetliyordu.Ben ve diğer kaleci arkadaşım,dostum Bülent ile birlikte kalemizi gole kapattık.Takımda büyükler büyük,küçükler küçük olarak davrandı.herkes iki kişilik oynadı.Dünya tatlısı iki insan,Selahattin Hocayı ve Yusuf Başkanı mahcup etmemek için,mücadele verdik.Bizlere sahip çıkan Tekirdağ halkını simgeleyen,sarı siyah formaya laik olmaya çalıştık.
Halkımızın tabiri ile:Uzun lafın kısası , Tekirdağspor şampiyon oldu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder